26 Şubat 2012 Pazar

Mit maceram

Günlerdir ülkemizde MİT, polis, savcı, adliye, hükümet, cemaat arasındaki güç çekişmesini üzülerek ve şaşırarak izliyoruz. Yoksa sizde benim gibi aklı karışanlardan mısınız? Merkez medyayı okuyoruz; “Savcı MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırmakla doğru bir şey yapmıştır.” Kısmen hükümeti destekleyen medyaya bakıyoruz; “Burada asıl hedef hükümete karşı yargının “sivil” darbe girişimi.” Olduğunu savunuyor. Durun bakalım “Yeni Türkiye” de daha neler göreceğiz!

Tüm bu olup bitenleri anlamaya çalışırken, hafızamda yaşadığım bir hatırayı aktarmak istedim.
Çok kitap okuduğum zamanlardı. Sanıyorum lise yıllarımdaydım. Bir kitap almıştım. Adı: “Bir Türk ajanının Rusya hatıraları” idi. Yazarı Sadık Tiryakioğlu. Soğuk savaş yıllarında okuduğum bu kitap beni çok etkilemişti. Sovyet Birliği döneminde Rusya'daki Müslüman Türk'lerin dramını ve başından geçen olayları anlatıyordu. Bende de “007 Bond” olma hissi uyandırmıştı! Gençlik aşkı işte!

Özet geçiyorum: Ankara Ulus'taki Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Posta kutusuna bir mektup gönderdim. Menfur bir suikasta kurban giden o zaman ki müsteşar Hiram Abas'a. O da beni 20 Ekimde Ankara'da yapılacak sınava davet etti. MİT'in sınavları genellikle sonbaharda yapılıyordu. Gerekli evrakları tamamlamam bir hafta sürmüştü. Neredeyse bütün; amca, dayı, hala, teyze, kardeşler adresleri kimlik bilgileri, meslekleri. En samimi iki arkadaşının ismi adresi, mesleği vs. Bu zamana kadar oturduğun adresler vs. Askerlik bilgileri hariç, hepsini tamamlayıp Ankara'nın yolunu tuttuk. Sınavın yapılacağı Ulus'taki tarihi opera binasının önünde beklemeye başladık. Etraftan birer ikişer çoğalmaya başladık. Yalnız değildim. Ama kimse kimseye bir şey demiyordu. Geleceğin “ajan” adaylarıydık! Şimdiden havaya girmiştik bile! Yirmi otuz kişi kadar olmuştuk. Zaman sonra aramızda fısıldanmalarla konuşmaya başladık. Birbirimizle nereden geldiğimizi ve memleketlerimizi öğreniyorduk. Aslında hepimiz değişik şehirlerden gelmiştik. Heyecanla sınav saatini bekliyorduk.

Neyse bizi çağırdılar, ahşap merdivenlerden ikinci kata çıktık. Hemen sağ tarafta çay odası vardı, yüksek tavanlı uzun bir koridordan ilerleyip odalara alındık. Sınavın şartları ve kuralları söylendi. Sınav kâğıtları dağıtıldı, önce test sorularını çözdük, sonra kompozisyon yazdık. Kazananlar sözlü sınava çağrılacaktı. Tabi ben askerlik yapmadığım için tekrar çağrılmadım. Hiram Abas bana teselli mektubu yollamıştı: “Türk Milletine hizmeti her şartlarda yapabilirsin” diye. Böylece Samsun “istasyon şefi” olma hayalimde bitmiş oldu!

Olur ya günün birinde MİT müsteşarı Hakan Fidan'da “doğru olan” hatıralarını yazarsa; bizlerde bu bize “karanlık” dönemi bir nebzede olsa anlamış oluruz.

14 Şubat 2012 Salı

Günün Sözü



Lütfen
sevgimizi çocukların ve sevdiklerimizin erişemeyeceği yere koymayalım!

5 Ocak 2012 Perşembe

Günün Sözü


Bir kaç iyi insan Cennet'te konuşuyorlar;
"Arkadaşlar çok iyi iş başardık!"

1 Ocak 2012 Pazar

Yeni Yıl

Mümkünse;

  • Yeni yılda; sağlıkta eşitlik olsun, herkes eşit hasta olsun istiyorum! Bunu niye istiyorsam!
  • Yeni yılın sloganı; kızgınken sen sen değilsin olsun istiyorum!
  • Yeni yılda; yeryüzünde kardeşlik olsun, barış olsun, barışın kardeşi olsun… istiyorum!
  • Yeni yılda; tutukluluk süresi azalsın, çocukluluk süresi uzasın istiyorum!
  • Yeni yılda; Bu duvara yapacağınız “başvurular” gizli tutulacaktır. İstediğiniz kadar başınızı vurabilirsiniz diyorum.
  • Yeni yılda; kabuk bağlayan yaralar deşilmesin istiyorum!
  • Yeni yılda; Merkel ve Sarkozy gibi modası geçmiş siyasetçileri paraşütsüz fırlatma koltuğuna oturtup, fırlatma tuşuna basmak istiyorum
  • Yeni yılda; çevrim teorisi çürütülsün. Kimse birbiriyle küs durmasın. Herkes birbirleriyle çevrimiçi olsun istiyorum!
  • Bir mite göre beynimizin ancak %10'unu kullanıyormuşuz.
  • Yeni yılda; siz bey'inizin kaçta kaçını kullanacaksınız hanımlar? Demek istiyorum!
  • Yeni yılda; bütün genellemeler sınırlandırılmalı. Hatta bu genelleme dahi!
  • Yeni yılda; neredeyse tüm yerel TV'lerde karşımıza çıkan Dr. Ömer Coşkun' nu, ağdalı anlatımını ve erkek beygir gücü haplarını görmek istemiyorum!
  • Yeni yılda; içimdeki kış uykusuna yatmış “sınırlı devi” uyandırmak istiyorum!
  • Yeni yılda; karda yürüyüp izimi belli etmek istiyorum!
  • Yeni yılda; Çetin Altan'a “Kirpiyle kıç ne zaman bir araya gelir?” diye sormak istiyorum:
a - Kirpi tıraşlıysa
b - Kıç başkasının kıçıysa
c - Lider emrederse, diye cevap almak istiyorum!
  • Yeni yılda; “Fahiş” zam alan asgari ücretlinin küfürleri sansür edilsin istiyorum!
  • Yeni yılda; içine kırmızı don giyerek ve mandalina yiyerek yeni yıla giren yurdum insanı “bende şans olsaydı” diye başlayan cümleler kurup, “sınırsız ihtiyaçlar ile sınırlı imkanlar” arasında yaşayıp durmaya devam edecektir! Neden diye sormak istiyorum?
  • Yeni yılda; gençler işsiz ihtiyarlar, dişsiz olmasın istiyorum!

İyi de kime diyorum? Huuu!

28 Aralık 2011 Çarşamba

Günün Sözü


Nefsimi Kaplumbağa Terbiyecisinin eline versem.
Acaba kaç yüzyılda nefsimi terbiye eder?

27 Aralık 2011 Salı

Çekirge - Usta Diyalogları 16

Çekirge- Merhaba usta neler yapıyorsunuz?
Usta- Cahilliğin elinden tuttum. Okula götürüyorum!

Ç- Şu an neredesiniz peki?
U- Göğe bakma durağında otobüs bekliyoruz, Turgut Uyar'la!

Ç- Sizce İslamiyet'te şans diye bir şey var mıdır?
U- Yalnızca Sekülerizmin “kader”idir şans!

Ç- Peki dünyada ne işiniz var?
U- “Söz vermiştik” almaya geldik!

Ç- Söz verip sözünüzde durur musunuz?
U- Ancak yapamayacağıma söz veririm!

Ç- Nerede oturuyorsunuz?
U- Kaba etimin üzerinde!

Ç- Müteahhitlerin en sevdiği atasözü sizce hangisi olabilir?
U- “Eskiden buralar dutluktu!”

Ç- Depremde yıkılan çürük binalar nasıl yapılmış olabilir?
U- Sanırım kalıbına tükürerek yapılıyor çekirge!

Ç- İşleriniz nasıl?
U- Karman çorman!

Ç- Herhangi bir derneğe üye misiniz?
U- Görgüsüz yapamayanlar derneğine üyeliğim var!

Ç- Hayatta merak ettiğiniz bir şey var mı?
U- Dağa fare doğurtan ebeyi merak ediyorum!

Ç- Hayattaki bunca insanların çabaları neye benziyor böyle?
U- Kovayı sütle dolduracağım diye ineğin memelerini sıkıp durmaya benziyor!

Ç- Sizi gülümseten bir şey oldu mu?
U- Adam diyor ki; “Kumandaya TV satılır!”

Ç- En son nerede boyun eğdiniz?
U- Bürokrasi hazretlerinin önünde!

Ç- Gençlere bir öğüdünüz olacak mı?
U- Ellerini çabuk tutsunlar, öncelikle kendi ellerini!

Ç- Kitap okur musunuz?
U- Ben kitap okumam, yazarım!

Ç- En beğenmediğiniz çift?
U- Merkel-Sarkozy!

Ç- En sevdiğiniz çift?
U- Düşeş!

Ç- Cübbeli Ahmet Hoca için ne diyeceksiniz?
U- El üstünde tutulan insanlar dikkat etmeli o ellerin parmaklarının da olduğunu!

Ç- Seyahat sever misiniz?
U- Ben en çok ölümden sonraki yolculuğu merak ediyorum. Hangi şehirlere uğracağız!

Ç- Hobileriniz?
U- Koli bandının ucunu bulmaya çalışmak!

Ç- Kişisel gelişimciler den öğrendiğiniz en önemli figür ?
U- Ciguli gibi sürekli gülümsemek!

Ç- Yanıyoruz galiba usta, yanık kokusu alıyorum.
U- Bağrım yanık çekirge bağrım yanık!

25 Aralık 2011 Pazar

Günün Sözü


Günahı hararetle işleyebiliriz belki;
Cehennemi kısık ateşte yandığını düşünürsek!

20 Aralık 2011 Salı

Günün Sözü


Lütfen alkollüyken hayat kullanmayalım!

16 Aralık 2011 Cuma

Günün Sözü

Şairler eğilmez.
Yoksa içindeki sözcükleri dökülür!

13 Aralık 2011 Salı

Günün Sözü



Şiir taşıdığım için silah taşımıyorum!

10 Aralık 2011 Cumartesi

İNSAN

- Cennette ibadet olmayacağı için sevinen insan!
- Saksı kazığı kadar kısa akıllı insan!
- Kendi gübresini siper edinen insan!
- Gözaltı torbalarına saman dolduran insan!
- Başkalarına ait sözleri utanmadan afurtan insan!
- ***
- Çokta yalansız oldu bu dünya diyen insan!
- Yalanım varsa yıkılmış duvarın altında kalayım diyen insan!
- Her zaman bir koyup üç alacağını uman insan!
- Ölümle burun buruna yaşayıp ölümü unutan insan!
- Portakalı helikopter yumurtası zanneden insan!
- ***
- Euzu besmele çekerek Europe’ya gireceğini zanneden insan!
- Aile içi şiddete son, ülke içi devam diyen insan!
- Ölmeden önce 100 şeyin hiç birini yapmayan tuhaf insan!
- Bakmakla yükümlü sadece iki gözüm var diyen insan!
- Eşeğini satıp otomobil alan insan!
- Kendi göbeğini kesemeyip göbeğini kaşıyan insan!
- ***
- Hiçbir günahın yakışmadığı insan!
- Dünyaya geldiği için özür dileyen insan!
- Darvin teorisine inanıp şebeklik yapmaya çalışan insan!
- Paraya çok ihtiyacımız var adeta içimiz kazı- kazanıyor diyen insan!
- İyi insan olmayı bırakıp, “Meleklik Yüksek Okulu” arayan insan!
- ***
- Hayatında bırakın ilahi kitabı, garanti belgesini dahi okumamış “Bizim kitabımızda bu yazmaz” diyebilen insan!
- Erkekle parası için evlenen hatunlar, parayı ne yana erkeği ne yana koyarlar, diyen insan!
- Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, “Kargalar çişlerini nereye yapar?” diyen insan!
- Elektrikli sobaya karşı namaz kılma, “Ateşe tapanlar” gibi olursun diyen insan!
- Öksürük tepesine çıkıp sadece hapşıran insan!
- ***
- Dindarlığa “Gavur” inadı gösteren insan!
- Hayata “Yetim kollu kazak” giymiş çocuk gibi bakan insan!
- Sözün bittiği yerde yeniden söz başlatan insan!
- Issız bir adaya düşüp de yanına kendini almayı unutan insan!
- Hepimiz aynı kazanın içinde pişerken bari birbirimizin etini yemeyelim, diyen insan!
- Pehlivan kemeri gibi kalın, geniş ve hep ortada duran insan!
- ***
- O kadar mikropsun ki hiçbir mikrop icap etmiyor, diyen insan!
- Geniş caddelere verilen büyük insan isimleri çıkmaz sokaklara neden verilmez ki diyen insan!
- Tam yutkunacakken karşısında yere tüküreni gören insan!
- Zıvanadan çıktım geliyorum diyen insan!
- Tanrıların arabalarına binip cehenneme gitmeye çalışan insan!
- Yeni aldığı ayakkabıyı camide çalmasınlar diye ayrı ayrı yere koyan insan!
- Kendisine yapılan iyiliği kara kaşı kara gözü için olduğunu öğrenen şaşkın insan!
- Vücut diliyle yemeğin tadına bakan insan!

30 Kasım 2011 Çarşamba

Günün Sözü

Yaradan "yoktan var" eder. İnsan varı da "yok" eder!

Günün Sözü

Sara nöbetim geldi! Sana nöbetim geldi!

Günün Sözü

İnsan, düşmeden tutunacak yerin farkına varamıyor!

27 Kasım 2011 Pazar

Çekirge - Usta Diyalogları 15

Çekirge- Öncelikle isminizi öğrenebilir miyiz?
Usta- Karacaoğlan der ki; ismim neydi unuttum sorulmayı sorulmayı!

Ç- Peki nerede çalışıyorsunuz?
U- Yanardöner’ci de!

Ç- Eski mesleğiniz neydi?
U- Fısıltı gazetesinde editördüm!

Ç- Çalışmayı sever misiniz?
U- Tabiî ki ne iş olsa yatarım!

Ç- Bir yabancı dil lisan biliyor musunuz?
U- Sürç-ü lisan biliyorum!

Ç- Peki nerede oturuyorsunuz?
U- Villada, Aston Villa’da!

Ç- Hangi takımı tutuyorsunuz?
U- Meclis İdman Yurdunu!

Ç- En beğendiğiniz reklâmcı?
U- Ali Taran’tula!

Ç- Son pişmanlık neye yarar?
U- Rezil olmaya tabiî ki!

Ç- Ekmek lazım mı?
U- Şu an ekme zamanı değil!

Ç- Yaşlandığınızda özleyeceğiniz bir şey var mı?
Ç- Sanırım Gençlik ve Skor Bakanlığı!

Ç- Sağcı mısınız solcu mu?
U- Solun içine girdikten sonra “sağ” çıkmak mümkün değil!

Ç- Aceleniz var mı?
U- Var, hemen verebilirim!

Ç- Kendinizi zeki bulur musunuz?
U- Genelde salağı oynarım!

Ç- Ulaşamadığınız ete ne dersiniz?
U- Allah sahibine bağışlasın derim!

Ç- Şu an bulunduğunuz yer?
U- Yaşamın kıyısındayım!

25 Kasım 2011 Cuma

Günün Sözü




Sakin ol dünyalı!
Henüz hayattayız. Hala zamanımız var!

19 Kasım 2011 Cumartesi

Günün Sözü


Sis/z yokken biz vardık bu dağlarda!

17 Kasım 2011 Perşembe

Günün Sözü

Cilalı Taş Devri'nden sonra insanoğlu "Kendine" Yontma Taş Devri'ne ulaştı!

15 Kasım 2011 Salı

Günün Sözü



Simit Sarayı'ndayım. Padişahla çay içiyoruz!

11 Kasım 2011 Cuma

Günün Sözü


Kabre inmek Hakk'ın terazisine çıkmaktır!

8 Kasım 2011 Salı

Günün Sözü

Tebeşir gibiyim, derdimi sana anlattıkça bende tükeniyorum!

5 Kasım 2011 Cumartesi

Günün Sözü

Gidaşatını beğenmiyorsan adımlarını değiştir!

3 Kasım 2011 Perşembe

Çekirge - Usta Diyalogları 14

Çekirge- Mesleğiniz?
Usta- Negatif işler müdürüyüm Çekirge!

Ç- Peki çalışıyor musunuz?
U- Tabiî ki sıfırı tüketmeye çalışıyorum!

Ç- Yani?
U- Boştayım ama yakında vitese takacağım!

Ç- Çocuğunuz var mı Usta?
U- Ben hadım köyde oturuyorum!

Ç- Peki nerede oturuyorsunuz?
U- İki çocuğum var iki yüz derdim var!

Ç- Cömert misiniz?
U- Sayılır, hatta 1 alıp 2 ödüyorum. O kadar yani!

Ç- Arayış içinde misiniz?
U- Arıyorum ama parayı koyacak yer bulamıyorum!

Ç- Deprem yardımlarını yağmalayanlar hakkında ne diyeceksiniz?
U- Onları yapanlar bir anadan değil de sanki enjektör memesinden süt emmişler!

Ç- Kızdığınızda ne dersiniz?
U- Kapçuk ağızlı derim!

Ç- Herhangi bir fırkaya üye misiniz?
U- Serbest Fırka! (Bir lokma ekmek bir hırka)

Ç- Hayvan besler misiniz?
U- Kitap kurdu beslerim!

Ç- Temcit pilavı nedir Usta?
U- Şudur: Romancı Yaşar Kemal abdi ağanın kel yeğeni İnce Memed’le 30 yıldır gündemde kalmasıdır Çekirge!

Ç- Komik bulduğunuz bir “atasözü” var mı?
U- Olmaz mı mesela; Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı, tabiri!

Ç- Savaşa karşı “Savaşma seviş” derler. Sizde savaşa karşı mısınız?
U- Bilakis savaş taraftarıyım. Sevişecek gücümüz yok, bari savaşalım diyorum!

Ç- Küfür eder misiniz peki?
U- Dilimi korkak alıştırdım, etmez sanırım!

Ç- Vatan- Millet düşmanlarına söyleyecek bir sözünüz var mı?
U- Karadenizli bir düşünür ne güzel demiş: “Haçan Karadenizli birinin dikine gideysun, ya yağlı yedin dilin kayayi, ya da mermiden hızlı koşaysin!”

2 Kasım 2011 Çarşamba

Günün sözü

Bizlere,
toprağın altındaki "kalıcı konutlar"a girmeden depremden kurtuluş yok anlaşılan!

1 Kasım 2011 Salı

Günün sözü

Sükut-u hayale uğradım. Döneceğim!

27 Ekim 2011 Perşembe

Günün sözü


Bu kadar dalgalanıp telaşlanmayın.
Sonuçta her dalganın ulaşacağı bir sahili vardır!

Günün sözü


Hayattan bir tat alamıyorum derdi, vücut dilini kullanırdı hep!

25 Ekim 2011 Salı

Günün sözü

Baba, buranın şehrin göbeği olduğuna emin misin?

14 Ekim 2011 Cuma

Çekirge - Usta Diyalogları 13

Çekirge- Mesleğinizi öğrenebilir miyiz Usta?
Usta- Meslek sırrı Çekirge!

Ç- Nerede yaşıyorsunuz?
U- Solfasol’da!

Ç- Kendiniz nasıl tanımlarsınız peki?
U- İyi huylu tümör!

Ç- Uğraştığınız bir şey var mı?
U- Cılkını çıkarttığımız işleri cılkına geri koymaya çalışıyorum!

Ç- Motora bindiniz mi hiç?
U- Google arama motoruna binmiştim en son!

Ç- Sizin de kızdığınız kimseler oluyor mu?
U- Soyadından önce mal varlığını sayanlar özellikle.

Ç- Yalan söyler misiniz?
U- Eğri otururum ama doğru söylerim!

Ç- Yaptığınız bir iş var mı peki?
U- Herkesin işi başında aşkın olur. Benim ise başım işimden aşkın!

Ç- Peki iyiliksever misiniz?
U- İyilik sayılır mı bilmem; geçen gün bir uğurböceğini eline aldım. Onun üç günde gideceği yolu bir dakikada ulaştırdım. Gerçi nereye gideceğini bilmiyordum ama.

Ç- Uzattığınız bir şey var mı?
U- Hayatı uzatıyorum diyebilirim hatta sündürüyorum!

Ç- Meraklı biri misiniz?
U- Kedi olalı bir fare yakalamak nasıl bir duygu hep merak ederim!

Ç- Folklor veya halk oyunları oynar mısınız?
Ç- Özellikle halk oyunları oynarım. Halkın sağlığıyla oynarız!

Ç- Bilmediğiniz bir şey var mı?
U- Tenyalarımdan ne zaman vazgeçeceğimi bilemiyorum!

Ç- Mecliste vekiller ne yaparlar usta?
U- Sol anahtarsız “Kanun taksimi” yapar çekirge!

Ç- Heyecanınızı öldüren şey nedir?
U- Bir kafa dolusu boş kafa!

Ç- Küfür eder misiniz?
U- Etmem, ama bazılarını görünce nedense gelmişini geçmişini hatırlarım!

12 Ekim 2011 Çarşamba

Günün Sözü

Örnek dairemizden sonra örnek insanlarımızıda gördünüz mü?

10 Ekim 2011 Pazartesi

Günün Sözü


Bundan böyle "Kar amacı gütmeyen kuruluşlar" arasından çıkarıyoruz,
mantık evliliklerini!

9 Ekim 2011 Pazar

Günün Sözü


Herkes mutluluğu seçti. Ben ise seni!

7 Ekim 2011 Cuma

Günün Sözü


Kargaları küstürmeyi başarırsanız;

Korkuluklara lüzum kalmaz!

5 Ekim 2011 Çarşamba

Günün sözü


Hey! Koca ağızlı gece, onca gündüzü yuttun bunca insanı uyutarak!

4 Ekim 2011 Salı

Çekirge - Usta Diyalogları 12

Çekirge- Nerelisiniz usta?
Usta- Düz-c!

Ç- Peki nerede yaşıyorsunuz?
U- Uzakistanda!

Ç- Sevdiğiniz bir kahvaltılık var mı?
U- Uyku tulumsuz kahvaltı düşünemiyorum!

Ç- Peki mesleğiniz?
U- Hava Bükücülüğü yapıyorum!

Ç- Spor yapar mısınız?
U- Elbette! Sabahları fikir jimnastiği yapıyorum!

Ç- Herhangi bir cemiyete ve cemaate üye misiniz?
U- Elbette! Otobüslerde ters oturup geriye doğru ileriye gitmekten hoşlanmayanlar cemiyetine üyeyim!

Ç- Bizi birbirimize bağlayan en önemli şey nedir sizce?
U- Kuzey Anadolu Fay hattı!

Ç- Öküzle Trenin en uygun buluşma yeri neresidir?
U- Hemzemin geçit!

Ç- Mizahçılar genelde muhalif olurlar. Sizde bu hastalığa yakalandınız mı?
U- Dil çürük dişin etrafında dolaşırmış bizimki de o hesap!

Ç- Kızdığınızda ne dersiniz?
U- Hoşyer Zebari derim!

Ç- Şeytana hiç uydunuz mu?
U- Hiç yapmadığım bir şey! Sadece bana eşlik edecek kimseyi bulamıyorum!

Ç- Üzerinde çalıştığınız bir proje var mı?
U- Suya düşen umutlar nasıl kurtulur. Bu konuda çalışıyorum!

Ç- Medyada aşırı solcular fanatikleşiyor sizce neden?
U- Medyada metre kareye düşen solcu sayısı azaldığından!

Ç- Bu yüzden mi her ota b.ka eylem düzenliyorlar?
U- Bu gidişle sütü asimile eden yoğurtçuları da protesto ederler onlar!

Ç- Şu an okuduğunuz bir kitap var mı?
U- Kitapçıya; Şu "içimdeki öküze o'ha" diyecek bir kitap var mı, dedim. O da "içinde ki öküz nasıl kısırlaştırılır" adlı kitabı verdi. Onu okuyorum!

Ç- Yazılarınız insanlar üzerinde nüfuz edebiliyor mu? Tepkiler nasıl?
U- En çok mezar kazıcıları derinlemesine nüfuz eder. Ben değil!

Ç- Paçozluğu nasıl değerlendiriyor sunuz?
U- Ülkemizde hala içine orman girmemiş "baltalar" mevcut!

Ç- Emin olduğunuz bir şey var mı?
U- Onca yaşanmışlığı bırakıp buz gibi toprağa bedenimizi bıraktığımızda zannetmiyorum ki tüylerimiz diken diken olsun. İşte bundan eminim!

Ç- Peki kendinizi nasıl tanımlarsınız?
U- Dünyayı kendinden soğutan adam, diyebiliriz!

3 Ekim 2011 Pazartesi

Günün Sözü


Papaz efendi günah çıkaracağına tövbe etsene.
Söylemesi benden bak günah benden gitti!

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Bülent Akyürek yazmayı bıraktı

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme!
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun, etme!

Teoman müziği bırakır. Arda Turan Galatasaray’ı bırakır. Bülent abi (kızlar gibi konuştum) yazmayı bırakır. Yazarlığı mı demem gerekiyordu yoksa. Neyiniz var kuzum sizin? Ben de okumayı bıraksam olur mu? Korsana kız, yazmayı bırak. Gavura kız, orucu bırak. Pireye kız, yorganı bırak. Kızıyorum bak! Hem daha karpuz kesecektik!

Bülent Abi; küfür üretme merkezinden (ateizm) den ayrılıp hidayete erenlerden.
Bir ömür boyu saatim çalışmış ben durmuşum.
Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
Diyen Necip Fazıl gibi “gökyüzüyle” sonradan tanışanlardan.

Bülent Abi hidayete ermiş, iyi bir dindar olmuş, gazetemizde bir köşe verelim, demezler. Hatta hoşlanmazlar senin gibi “sivri” dillere iş vermeyi. Gerçi seninde yakası açılmadık argo kültürüne eline su dökecek kimse yoktur ya! Neyse ki şimdi ki gençler sever böyle şeyleri. Hele şu “penis müzesi” tabiri şeytanı kıskandıracak cinstendi. Ben yıllarca Serdar Turgut okurum böyle bir cümle görmedim. Aslında fenada olmazdı şu korsan kitap, cd basanları o müzede balmumu heykellerini sergilemek.

Tokat’tan mı geliyonda kız sen Almuslu’musun?
Ben sana varacağımda söyle namuslu musun?
Namusu sadece kızlarda arama kolaycılığının sonucu…

Cüneyt Özdemir; devlet 200 bin dolar extra alan sanatçıyı koruyor. Asgari ücretliye de sen orijinal cd ve kitap alacaksın, diyor.
İki kitap yazmış biri olarak korsana, emek hırsızlarına, intihallere elbette karşıyım. Çarşı- Pazardan çakma tekstil ürünleri alanlar kitabın telif hakkını mı düşüneceğini zannediyoruz. Her şeyi kitabına uyduran toplumda etik değerler aramak nafile çaba olsa gerek. Kabak baklava çalan çocuklara patlıyor.

Somali’ye “barış elçisi” olarak Nihat Doğan’ı gönderen bir ülkede senin yazmayı bırakman normal sayılabilir aslında. Ormanların gümbürtüsü başıma vuruyor! (gereksiz cümle) Nihat Doğan gerçek mi? Her şeyimiz çakma tabutumuz bile neyse ki o çiviyle çakma!

Sabah namazına kalkma işini hallettik! Onda problem yok. Bırakırsan, peki biz Öğlen namazına nasıl kalkarız hiç düşündün mü? İçimizde ki öküze nasıl o’ha deriz. Nasıl sakinleştiririz o öküzü. Öküz bu, sadece trene baksa gene iyi.(yüklemsiz cümle) Zaten kişisel gelişimimizi tamamlayamadık. İçimizde Mümin Sekman kırdı bu yüzden!

Sen bizim Nihat Genç’imizsin. Esra Elönü’müzsün. Erkek Feride’mizsin.
Yazmakla üzmek eş anlamlıya; sen yazarak başkaların üzdün, yazmayı bırakarak bizi. Yazmak tiyatro tozu yutmak gibi bırakamazsın. Ha belki yazmayı değil de yayınlamayı bırakabilirsin. Bu arada kafanı dinlersin. Olur ya Nobel getirecek kitaplar bile yazabilirsin.

Kitap yazıp satarak geçimini sağlayan bir yazar. Yazmayı bırakırsa geçimini nasıl sağlar? 4X4 jipe binme telaşındaki yazar için geçerli bu soru. Yoksa bir hırka bir lokma ekmek telaşında ki yazar için değil. Mesleğin yoksa kimliğinde yok, der Hz. Musa. Sosyal paylaşım sitelerinde insan ne kadar ünlü olabilir ki. Ya da ne kadar kalıcı olur? Olur mu, olur!
Samsun’ da on kadar kitap yazan arkadaşımın ünü Havza ilçesinden öte gidemiyor.

Yazmak var etmektir. Bak ben bile yazdım.
Gazan mübarek olsun.

26 Mayıs 2011 Perşembe

Çekirge - Usta Diyalogları 11


Çekirge- Usta öncelikle ne iş yapıyorsunuz öğrenebilir miyiz?

Usta- Karlı kayın ormanında odun kesiyorum!

Ç- Hayatta iniş çıkışlar yaşadınız mı? Düştünüz mü hiç?
U- Düştüm ama henüz karakutum bulunmadı!

Ç- Uğraştığınız bir meslek var mı?
U- Meslekten ithal edildim! Evet var!

Ç- Bildiğiniz bir oyun var mı? Kolbastı filan?
U- Genelde mağdurları oynarım!

Ç- Peki nerelisiniz?
U- Oralıyım, şuralıyım en çokta buralıyım!

Ç- Hayvan besler misiniz?
U- Sadece günah keçisi besliyorum!

Ç- Şu aralar ne yapıyorsunuz?
U- Taş düşürüyorum!

Ç- Peki maddi durumunuz nasıl?
U- Nasıl olsun. Fasfakiriz!

Ç- Kızdığınızda ne dersiniz?
U- Mendebur suratlı derim!

Ç- Sevdiğiniz bir renk var mı?
U- Mor ve ötesi!

Ç- Sizce Serdar Turgut balkon konuşmasını nerde yapardı?
U- Yatak odasında tabiki!

Ç- Müslüm Gürses'in sesini beğenmediğini biliyoruz.
U- Adam şarkı mı söylüyor yoksa kabız taklidi mi yapıyor belli değil!

Ç- Balık boyu için internette kampanya var "senin ki kaç santim?" diye.
U- Şu an mercimek kadar ama hamsi boyunu geçtiği zamanlarda oluyor!

Ç- İzlediğiniz dizi var mı?
U- Nazi kalbimde yaradır!

Ç- Yaptığınız bir spor dalı var mı?
U- Tenis maçı seyrederek başımı bir sağa bir sola çeviriyorum. Spor olarak iyi geliyor!

Ç- Hangi ilde yaşamak istemezdiniz?
U- Azra-il de!

Ç- Gelecek için bir projeniz var mı?
U- Olmaz mı yatacak yer arıyorum. Toprağa ihtiyacım var!

Ç- Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
U- "Mani oluyor halimi takdiri hicabım!"

17 Mayıs 2011 Salı

Günün Sözü


Esir macunu yedim.
Kalbinden çıkamam artık!

15 Mayıs 2011 Pazar

Kısa-Kısa Kıza-Kıza

- Çılgın proje kanal İstanbul'dan çıkan toprağı ne yapacağız? Yunanistan'a satsak adaların arasını doldursunlar diye. Bu seferde vatan toprağını satıyorlar denir olmaz. Bahçeye koysam 5 kamyon ancak alır.
Toprağı toprağa gömsek? Düşünülebilir tabi.
Durun! Bir fikrim geldi. Kanal İstanbul'dan çıkacak toprağı boğazı doldurmakta kullanalım. Nasıl fikir? Hem boğaza 3. köprü filan yapmaya da gerek kalmaz. Solcular da köprüye karşıydılar zaten. Bana destek vereceklerinden eminim.

- Büyük önder; "bir Türk dünyaya keder"dir, demiş!
Büyük sinemacı, büyük yazar, büyük devrimci, büyük büyük bağımsız aday Sırrı Süreyya Önder!
Gerçi o artık Serdar Turgut'un kalemine emanet!

- Solcu bir parti iktidar olmuş. mesela yani örneğin; bende kalkmış hükümeti protesto ediyorum, olmaz ya. Polis copu yememek için Halkevlerine sığınıyorum. Camiiye sığınacak halim yok ya! Polis haliyle öğle namazı kaç rekat diye soracak değil tabi. Karl Mark'sın Emek Değer teorisini soracak. Şak yapıştıracağım cevabı, polis apışıp kalacak!

- Ben de niye bu kadar zekiyim diyordum. Aklıma birden, Bim'in bili bili yumartalarını tükettiğim geldi.

- Ah ulan şimdi Taksim'de solcu solcu bağırmak vardı; "işçiler kardeş patronlar kalleş" diye!

- Ben böyle siyasetin ana...a...
Biri dilime biber sürsün lütfen!

- İnsan zorda kalınca kendine bir "yandaş" arıyor. Bu günlerde hele medyada çok zor.

- Vücudumda tek bir bağımsız organ var. Oysa bağımsızlık benim karakterim.

- Önce sola bakacaksın. Sonra sağa. Tekrar sola... Tekrar sol niye?

- Ağzı olan konuşuyor. Başka ne yapacaktı? Kuş mu tutacaktı?

- Sabahın kör vakti. Herkes işe yetişmek için koşturuyor. Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum.Henüz "dünya evine girmemiş" genç kızlar ellerinde telefon Allahım bir mutlular bir tebessümler bir afra tafralar. Annesi olsa ııh. Hiçbir anne kızını bu kadar mutlu edemez. Hem evden şimdi çıkmadı mı bu kız. Babası desem. Yok deve dersiniz. Ben onda değilim. Ben o saatte bir kızı bu kadar mutlu(!) eden erkeğin mizah zekasını merak ediyorum.

- Fatmagül'ün suçu ne?
Bizim suçumuz ne?

- TRT-1'de Spor spikeri; takımı ligin dibine demir atmış bir teknik direktör için; başarılı bir teknik adam diyor. Başarı buysa başarısız kime diyeceğiz? Nerede başarılı? Yatakta mı?

- İnsanlar borçlarını tıkır tıkır ödediği halde bir "yalan borcu"nu ödemiyorlar. Ne yani yalan borcum mu var size?

- Tamam. Tartışmayalım sizin parti daha büyük!

30 Nisan 2011 Cumartesi

Günün Sözü


Katlanma alanı dışındayızdır bazen
Kapsama alanı içinde olduklarımızla!

20 Nisan 2011 Çarşamba

Günün Sözü

Önceleri ince belli çay bardağı gibiyken
zamanla su bardağına dönüşüyor kadınlar!

15 Nisan 2011 Cuma

Günün Sözü

Masa örtüsü gibiyim.
Kirlendikçe yıkanan yıkandıkça sana çeken!

10 Nisan 2011 Pazar

Çekirge - Usta Diyalogları - 10

Çekirge- Öncelikle mesleğinizi öğrenebilir miyiz?
Usta- Düşler aleminde gece bekçisiyim!

Ç- Dinlediğiniz bir sanatçı var mı?
U- Kahtalı Mıçe!

Ç- Peki günlük tutar mısınız?
U-“ Ezginin günlüğü” nü tutuyorum!

Ç- Hiç sarhoş oldunuz mu?
U- Birkaç kez zafer sarhoşluğu yaşadım!

Ç- Hayata dair düşünceleriniz neler?
U- Kafam öyle boş şeylerle dolu ki!

Ç- Hayatta başardığınız bir şeyler var mı?
U- Maalesef yok. Her başarı bedel istiyor!

Ç- Askerliği nerede yaptınız?
U- Erzurum’da bahriye askeriydim!

Ç- Nelerle uğraşıyorsunuz? Yeni bir kitap çalışması var mı?
U-“ Atlara su veriyorum. Daha bir seviyorum dağları!”

Ç- Kızdığınızda nasıl bir tepki verirsiniz?
U- Hadi oradan sidikli derim!

Ç- Şimdiki gençleri nasıl buluyorsunuz?
U- Daha kalın, daha kaba ve daha öfkeli!

Ç- Soğukla aranız nasıl?
U- Ben üşümüyorum ama bazen bilgisayarım donuyor!

Ç- Hayvan sever misiniz?
U- Balık hayvanını severim!

Ç- Kimseye kötülük yaptınız mı?
U- Bana iyilik yapan olmadı ki insanlara niye kötülük yapayım!

Ç- Bugünlerde çok düşüncelisiniz? Benim borçları düşünmenize gerek yok usta!
U- Bir haftanın içine ne kadar Perşembe koyacağım, onu düşünüyordum!

6 Nisan 2011 Çarşamba

Günün Sözü


Herkesten akıl alacak kadar ancak akıllıyım!

5 Nisan 2011 Salı

Günün Sözü

Ormanı kibritle korkutmak kolay.
Zor olan bir nefeslik oksijen üretebilmek!

1 Nisan 2011 Cuma

Günün Sözü

Nükleer enerjide kampanyamız bu ay başladı.
"İnsan sonu"na kadar devam edecek!

26 Mart 2011 Cumartesi


Bir çalar saatim masaüstünde
kırmadan kur beni zamana!

6 Mart 2011 Pazar

Derelerin Kardeşliği!


Dere kardeş annemler evde yok bize yatıya gelsene.
Olur. Peki nerde yatacağız?
Bizim dere yatağı var orda yatarız.
Ama biz kardeş değilmiyiz?
O kardeşlik başka Halkların Kardeşliği gibi düşün.
He anladım.
Devrim nikahı yaparız sorun olmaz!

Derelerin kardeşliği tabirini ilk duyduğum zaman koptuğumun resmiydi. Pes artık dedim. Devrimci çevreciler aşmış kendini. Sosyalist hizmetler müdürlüğü gibi çalışyor. Cumhuriyet mitinglerinde umduğunu bulamayan "Ulusolcu" çevreler kendini dağa bayıra vurmuş anlaşılan. Sanırsınız ki bütün dereler solcu! Solcu solcu akıyor!

Dağların kardeşliği, düz ovaların kardeşliği, yamaçların kardeşliği, ormanların kardeşliği. kardeş kardeş yaşayıp gidiyorlar anlaşılan.
Gölüme dokunma. Bak ama dokunma. Dokun ama öpme. Öp ama...
Hidro Elektrik santralı (HES) kardeşliği ne yana düşer usta? HES doğrusu!
Dere kardeş sen HES'lettirecek misin? Ben HES'lettirmem kendimi. İyi de sen HES'lettirmesen ben HES'lettirmesem karanlıklar nasıl çıkar aydınlığa. Bulgaristan'dan elektrik almak daha mı iyi? Alalım nede olsa eski yoldaşlar! Peki İran? İran'dan da mı elektrik alıyoruz? İran'mıyorum! İran! İran! Sular akar Türkler bakar öyle mi olsun? Ömrünü sallanan bir ampulün altında değilde avizenin altında geçir; internetin kesilmesin, beyazeşyalar tıkır tıkır çalışsın, televizyonun çalışsın. Caddeler yollar şehir pırıl pırıl olsun. Herşey dört dörtlük olsun. Ama HES olmasın. Zamanında Keban için miydi hani bu kadar büyük baraja ne lüzüm var elektriği toprağamı vereceğiz demişti ataları. Yine de Ben HES mes yaptırmam üstüme diyorsan. Hestir git! Sonuçta; ağaç ta, suda da, dere de, orman da, HES de insan için var!

Dere kardeş senin debin kaç? Debini bulabildin mi?
Yok bulamadım!
Ben de bulamadım. Bu zamana kadar kimse debi'ni bulamadı zaten! Debin kadar konuş!

Dere nehire demiş ki; senin boynun niye böyle kalın ve eğri böğrü? Nehirde kendi alüvyonumu kendim taşıdığım için demiş.

Biz Seyhun ve Ceyhun çok uzaklardan geldik; çocuklarımızı arıyoruz evden kaçtılar Seyhan ve Ceyhan. Onları gördünüz mü? Biz gördük onları Devrim Arabalarına binip Akdeniz sahillerine akıyorlar şimdi.
Yoldaş dere biz ne zaman devrimlere akacağız? Yeşilırmak kızıl akınca... Şimdi parkanı giy üşütme!

Kızılırmak solcuları, Yeşilırmak İslamcıları, Sakarya'da milliyetçileri mi temsil ediyor? Kapitalistlerin uydurması o. Dereleri siyasete alet etmesek. Birde Tersakan var onu nereye koyacağız?
Benim büyük büyük dedemin adı Ganj'mış. Şimdi emekli oldu. Torunlara bakıyor çimdiriyor onları birkaç kütük mütük ne varsa harçlık veriyor ceplerine. Bende büyüyünce Ganj olacağım! İndra Gandhileri çimdireceğim!

Dere kardeş gel seninle kardeş dere olalım, kardeş şehir gibi hani.
Olur, nerden hangi dere? Johndere deme sakın! Yok, Ankara Bendderesi!
Ben almayayım!
Çok dolaşan dere denize pislik taşır!

Küçük menderes Büyük Menderese demiş ki; abi gel biz de seninle kardeş olalım. Biz seninle zaten kardeşiz demiş abi. Küçük Menderes susmuş.

Dereyi gördüm. Hadi paçaları sıvayalım.

28 Şubat 2011 Pazartesi

Çekirge Usta diyalogları - 9

Çekirge-Merhaba nasılsın Usta?
Usta- Mahvolmaya devam ediyoruz Çekirge!

Ç- Öncelikle mesleğinizi öğrenebilir miyiz?
U- Uyuma ustasıyım!

Ç- Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
U- Çok bulunur Hint kumaşıyım!

Ç- Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
U- Efendilik yapıyorum. Serserileri toplayıp onları "efendi" yapıyorum!

Ç- Gelecekte neler yapmayı planlıyorsunuz?
U- Takımdan ayrı düz koşu yapacağım!

Ç- Bugünlerde pek görünmüyorsunuz?
U- Soğuktan donmasınlar diye ortalıkta başı boş dolaşan yaşlıları belediye topladığı için evde oturuyorum.

Ç- Peki evde neler yapıyorsunuz?
U- Kusura bakıyorum! Kimse bakmayınca mecburen.

Ç- Bir hayaliniz var mı?
U- Saathane meydanında amele olmak vardı diyorum!

Ç- Hayatınızdan memnun musunuz?
U- Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete durumu!

Ç- Amerikan kültürünün etkileri konusunda gençleri uyaracak mısınız?
U- Hey dostum neden söz ettiğini bilmiyorum!

Ç- Merak ettiğiniz bir konu var mı?
U- Ölen bazı insanların şeytanları nerede şimdi?

Ç- Uçaklar ne yer Usta?
U- Uçak yemi Çekirge!

Ç- Boşanmalar arttı, evlilik müessesi tehlikede mi?
U- Düğün salonlarında çalan müziğe bakar mısınız; Hastalıkta, sağlıkta ve çapkınlıkta...

Ç- Hayatta değer verdiğiniz birşeyler var mı?
U- Yangında ilk kurtarılacak bazı fikirlerim var!

Ç- Günümüzde insanlarda utanma duygusu azaldı diyorlar.
U- Utançımız bikini kadar olunca vücudu kapatmaya yetmiyor maalesef!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...